İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

AFYON ŞUBE İÇİŞLERİ BAKANLA GÖRÜŞTÜ.

Türkiye Harp Malülü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Afyonkarahisar Şube Başkanı İsmail Kumartaşlı ve Kıbrıs Gazisi Tahsin Koç Afyon Kocatepe Üniversitesi 2018-2019 Akademik Yılı Açılış Törenine Katılmak için ilimize gelen İç İşleri Bakanı Süleyman Soylu ile görüştü.
Resmi büyütmek için üzerini tıklayın…

AKÜ 2018-2019 AKADEMİK YILI AÇILIŞ TÖRENİNE KATILAN BAKAN SOYLU GAZİLER İLE GÖRÜŞTÜ

Türkiye Harp Malülü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Afyonkarahisar Şube Başkanı İsmail Kumartaşlı ve Kıbrıs Gazisi Tahsin Koç  Afyon Kocatepe Üniversitesi 2018-2019 Akademik Yılı Açılış Törenine Katılmak için ilimize gelen İç İşleri Bakanı Süleyman Soylu ile görüştü.

Başkan Kumartaşlı Bakan Soyluya Teröre karşı dik duruşundan,Şehit Aileleri ve Gazilerin hep yanında oluşundan ve en son Erzurumda Otobüs Şöförü tarafından parmağı kırılan Gazimize destek olduğu için teşekkür etti. 

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “En son üç teröristi listesine alıp güya milletimizin gönlünü alacaklar. Ben size bu fotoğrafı okuyayım mı? Bugüne kadar hiç sesimi çıkarmadım. Güya bizle dalga geçiyorlar. İki bakanı yaptırım listesinden çıkartıp, üç teröristi yaptırım listesine koyuyorlar. Bize demek istiyor ki ‘senin bakanınla terörist arasında bir fark söz konusu değil’, biz de bunu yiyeceğiz.” dedi.

Bakan Soylu, Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Atatürk Kongre Merkezi’nde düzenlenen, AKÜ 2018-2019 Akademik Yılı Açılış Töreni’nde yaptığı konuşmada, Kurtuluş Savaşı’nda kahramanlık ve şehadet destanlarının yazıldığı Afyonkarahisar’da eğitim almanın gençler için önemli olduğunu söyledi.

“Üç teröristi listesine alıp güya milletimizin gönlünü alacaklar”

Bakan Soylu, 2002’de Afganistan’da haşhaş ekili alanların miktarının 17 bin hektar olduğunu, ABD’nin de o tarihte Afganistan’a barış, huzur ve demokrasi getirme vaadleriyle müdahale ettiğini hatırlatarak, “Eksik olmasınlar, getirdikleri barış, huzur ve demokrasi sayesinde olsa gerek 2017 itibarıyla haşhaş ekili alan miktarı 328 bin hektara çıktı. Huzur, demokrasi ve barış… Bizi aldatmaya çalışıyorlar. En son üç teröristi listesine alıp güya milletimizin gönlünü alacaklar. Ben size bu fotoğrafı okuyayım mı? Bugüne kadar hiç sesimi çıkarmadım. Güya bizle dalga geçiyorlar. İki bakanı yaptırım listesinden çıkartıp, üç teröristi yaptırım listesine koyuyorlar. Bize demek istiyor ki ‘senin bakanınla terörist arasında bir fark söz konusu değil’, biz de bunu yiyeceğiz.” diye konuştu.

Türkiye’nin gerek iç politika gerekse de dış politikada neyin ne olduğunu bilen, her şeyin farkında bir duruş sergilediğine dikkati çeken Soylu, Türkiye’nin doğru bir duruş sergilediğini bildirdi.

 “Türkiye, eski Türkiye değildir”

PKK’nın uyuşturucu ticaretinden elde ettiği gelirin yıllık 1,5 milyar dolar olduğunun, bunun da Avrupa uyuşturucu pazarının yaklaşık yüzde 80’ine denk geldiğinin göz ardı edilmemesi gerektiğini dile getiren Soylu, şöyle devam etti:

“Stratejik ortağımız, bizle beraber, 3 tane teröristi listesine alırken, arka cephede, Suriye Irak cephesinde, PKK ile beraber ‘petrolün yüzde 25’i benim olacak, yüzde 75’i senin olacak’ hesabını yapanlardır. Bu bir iki yüzlülüktür, bu samimiyetsizliktir. Bu kadar açık ve nettir. Nerede, hangi gün, kimle yaptığı da bilgimiz dahilindedir. Türkiye, eski Türkiye değildir. Türkiye’yi eski Türkiye olarak niteleyenler yanılmaktadır ve yanıldıklarını da anlamaktadırlar” dedi. 

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Evlatlarımız, şanla, şerefle, onurla ve her şeyi göze alarak bir mücadeleyi ortaya koyuyorlar. Terörle mücadelede saldırı sonrası taarruz değil, sürekli taarruz ortaya koyan bir anlayış sergiliyoruz. Artık kesintisiz operasyon yapıyoruz. Yine terörle mücadelede, terörü kaynağından yok etmek üzere bir anlayışı ortaya koyuyoruz.” dedi.

Dün Muş’un Varto ilçesinde şehit er İbrahim Özkur’un cenaze törenine katıldığını, şehit babasıyla arasında geçen diyaloğun kendisine farklı bir ders olduğunu,  babanın metanetini onurlu duruşunu anlatan Bakan Soylu, şöyle devam etti:

“Kulağıma eğildi ve bir cümle söyledi. Evladıydı, evladının ay yıldızlı bayrağa sarılı tabutu önündeydi. Evladı bir kahramandı ve şehit olmuştu. Apayrı bir duyguydu ama dönü bir şey söyledi; ‘Bizim İbrahim zanaatkardı, iyi bir mobilyacıydı. 4-5 tane meseleyi maharetli bir şekilde yönetebilirdi’ dedi. Evladını hem bir kahraman, hem bir evlat, hem de bir zanaatkar olarak niteleyen bir babanın hissiyatını, düşüncesini sizlerle paylaşmak istedim. Bu babanın ve evladının taşıdığı onurlu sorumluluğu herkesin taşıması gerek. Bu söylediklerimde hayatın belli bir döneminde gördüğümüz bir fotoğraf yok. Büyük bir sorumluluk var. Bu sorumluluğu hissetmediğimiz sürece bu topaklar bize ağır gelir. Bu toprakların bizim tarafımızdan hür, özgür ve bağımsız bir şekilde yönetilmesini istemeyenler zaten var.”

 

Yorumlar kapatıldı.